SANATÇI DEDİĞİN ÖLÜNCE KIYMETLENİR!
Betimlemelerindeki tehdit edici ya da ürkütücü tarza bakılarak bilinen ve algılanan gerçeklikten kopma, uzaklaşma durumuna ithafen kafkaesk sözünün doğmasına vesile olan Çek yazar Franz Kafka 20. yüzyılın en ikonik sanatçılarından biridir.
Sanatçı ölünce kıymete biner, sözünü doğrularcasına hayatta iken birkaç eser yayımlatan ve ölümünden sonra diğer eserlerinin yakılmasını isteyen Kafka’yı en yakın arkadaşı Max Brod dinlemeyip eserlerini yayımlamasa bugün Gregor Samsa (Dönüşüm) ile tanışma fırsatını yakalayamayacaktınız.
Yalnızlık içinde, sıkıntılı ebeveynlerle bir çocukluk geçiren Kafka, ilerleyen zamanlarda yoğun bir şekilde uykusuzluk, baş ağrısı, anksiyete ve şizofreni belirtileri göstermiştir. Et yemeyi cinayetle eş değer tutan Kafka, aynı zamanda sıkı bir vejetaryendir ve yeme bozukluğundan muzdariptir. Hiç evlenmemiş olmasına rağmen evliliğe ve çocuklara oldukça değer veren sanatçı, veremden öldüğünde 40 yaşına yeni girmişti.