Atatürk sorar : Yakup Kadri, nerede bu Nur Baba?
Yakup Kadri, nasip almış (nasip almak: Bektaşilikte, bir kimsenin tarikata girme töreni) Bektaşilerdendir. 1922’de kitap olarak yayımladığı Nur Baba’da Çamlıca Bektaşi Tekkesindeki gözlemlerinden oldukça faydalanır lakin hatıralarında buradaki herkesin ve her şeyin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını dile getirir. Romanda Nur Baba olarak anılan, gür ve etkileyici sesiyle kadınların yüreklerini titreten ve ağına düşüren Ali Nutki Baba’yı Atatürk de merak eder ve Yakup Kadri’nin romanda sözünü ettiği Bektaşi Şeyhi Ali Baba’yı bulmalarını ister. Sonunda huzura getirilen şeyhe “Nefes oku, şarkı söyle .” der fakat tasavvufla hiç ilgisi olmayan hatta okuma yazması bile kıt bu adamdan bir şey çıkmaz.
Bunun üzerine yanına çağırdığı Yakup Kadri’ye “Yakup Kadri, bu senin romandaki Baba’ya hiç benzemiyor.” diye fısıldar. Yakup Kadri cevap verir: Paşam, bu adam Nur Baba’nın ham maddesidir.